
Günümüzde pek çok kadın ağrısız kürtaj nasıl yapılır sorgusundadır. Günümüzde ileri…
Devamını oku...Kürtaj uygulamasının fiyatı; kullanılacak olan anestezi türüne ve gebelik haftasına göre…
Devamını oku...Kızlık zarı dikimi günümüzde çok sık tercih edilen uygulamalar arasındadır. Kadınların…
Devamını oku...Vagina estetiği kavramı ilk planda akla güzellik uğruna yapılan bir operasyonu…
Devamını oku...Normal fertilitesi olan bir çift, hiçbir gebelik önleyici metoda başvurmadığı halde,…
Devamını oku...Genellikle yeterince bebek sahibi olmuş ve artık gebelik yaşamak istemeyen kadınların…
Devamını oku...Bu makale kızlık zarı hakkında detaylı bilgi vermek, toplumda kızlık zarı konusunda bilinmeyen ya da yanlış bilinen konuları aydınlatmak için hazırlanmıştır.
Kızlık zarının Latince adı HYMEN’dir. Kızlık zarı (hymen) adı eski Yunan'dan gelir. Yunan mitolojisinde evlilik tanrısının adı Hymen (himen) dir. Eski Yunanda gerdek gecesi evlilik tanrısına adandığı için kızlık zarına hymen adı verilmiştir. Kızlık zarının ortası delik olup servikovaginal sekresyonlara ve adet kanına geçit verir. Genellikle kızlık zarı ortasındaki deliğin şekline ve yapısına göre isimlendirilir. Kızlık zarının yapısı, şekli, esnekliği her kadında farklıdır. İlk cinsel birleşmeden sonra kanama olup olmaması kızlık zarının şekline ve yapısına bağlıdır. Kızlık zarı bir kez yırtıldıktan sonra bir daha eski haline gelemez. İlk ilişkide yırtılmayan çok kalın ya da kapalı olan kızlık zarları jinekolog tarafından uyuşturularak kolaylıkla açılabilir. Kızlık zarı onarımı yalnız bir jinekolog tarafından yapılabilir. Kızlık zarı onarımı yapıldığı ancak bir jinekolog muayenesi ile ya da bir adli tabip tarafından anlaşılabilir.
Kızlık zarı bizde olduğu gibi daha birçok kültürlerde de sosyal ve kültürel önemini korumaktadır. Müslüman toplumlarında kızlık zarı ilk defa cinsel ilişki olup olmadığının kanıtı olarak çok büyük önem taşır. Bekaret konusu özellikle doğu toplumlarında çok önemli bir konudur. Buna rağmen son zamanlarda tüm toplumlarda bu konuda bir rahatlama da izlenmektedir. Gençlerin bir kısmı evlenmeden önce cinsellik yaşamalarına rağmen, bu konu tabu olarak kabul edildiğinden daha sonra birlikte gelerek bile kızlık zarını diktirmek istemektedirler.
İlk kez cinsel ilişkiye girdiği halde kanaması olmayan bir çok genç kız, bakire değil gerekçesi ile jinekoloğa muayene ettirilmekte bu ise genç kız için son derece onur kırıcı aşağılayıcı bir davranış olarak algılanmakta ve daha evliliğin ilk gününde genç kızların öz güvenleri zedelenmektedir. Daha evliliğin başlangıcında yaşanan bu güvensizlik ortamı çok zaman boşanmalarla sonuçlanmaktadır. Bu nedenle toplumun kızlık zarlarının yapısı konusunda bilgilenmesi ve evlenecek çiftlerin karşılıklı birbirlerine güveni çok büyük önem taşımaktadır.
Kızlık zarı geniş olan ve bu nedenle ilk cinsel ilişkide kanamadığı için doktora getirilen birçok yeni evli genç kız vardır. Kızlık zarının anatomik şekli nedeni ile kanama olmadığı izah edilmesine ve bu konuda bakire olduğuna dair sağlık kurulu raporu verilmesine rağmen sırf kanama olmadığı için duyulan güvensizlik nedeni ile evliliklerin sonlandığına özellikle tutucu çevrelerde şahit olunmaktadır. Bu durum genç kızların ruhunda derin yara açan onur kırıcı bir durum olup birçok masum genç kız haksız yere suçlanarak tüm yaşantısını etkileyecek durumlara düşmektedir.
Kızlık zarı vajinanın giriş kısmında bulunan bir deri kıvrımıdır. Hymen vajinanın hemen girişinde 1-2 cm içerdedir. Himenin fizyolojik bir önemi yoktur. Vaginal enfeksiyonlara karşı koruduğu sanılmaktadır.
Hymen şekli kadınlar arasında oldukça farklılık gösterir. Kızlık zarları ortasındaki açıklığın şekline göre, serbest kenarına göre, mukavemetine göre sınıflandırılabilir. Çok nadir bazı kadınlarda doğuştan kızlık zarı yoktur, bazı kızlarda ise himen tamamen kapalıdır. Çok ender durumlarda himen ortasında hiç delik yoktur (imperfore hymen) ya da delik o kadar büyüktür ki jinekolojik muayenede kızlık zarı görülmeyecek kadar küçüktür. Bazı kızlarda ise himende kalbur gibi milimetrik boyutlarda çok sayıda delik bulunabilir.
Kızlık zarı ortasındaki açıklığa göre adlandırılacak olursa anüler, semilunar, septalı, kripriform, imperfore himen gibi çeşitli isimler ile tanımlanır. Bu tip kızlık zarları şunlardır:
Anüler Hymen (Halka Şeklinde Hymen):Kızlık zarlarının %80’i bu şekildedir. En sık görülen tiptir. Bu tip kızlık zarlarında ortasındaki delik halka şeklindedir. Eğer kızlık zarlarının ortasındaki delik daha geniş çaplı olursa kızlık zarı oldukça incelir ve adli tıpta ''duhule uygun açıklıkta'' deyimi kullanılır ve bu tip kızlık zarlarında ilk ilişkide kanama olmaması doğaldır. Bu durumda da ‘’bakire değil mi’’ sorusu akla gelmektedir.
Semilunar Hymen (Yarım Halka Hymen):Ortasındaki delik yarım ay şeklindedir. Bu tip kızlık zarlarının alt kısmı oldukça kalın ve geniştir. İlk ilişkide zorlanma olabilir ve zar ile birlikte vagina da yırtılırsa şiddetli kanamalar olur.
Septalı Hymen:Kızlık zarının ortasındaki açıklık bir bant ile ikiye ayrılmıştır. İlk cinsel birleşmede bu bant kopar ve kanama olur.
Kripriform Hymen:Himen ortasındaki delik tek olmaz, himende çok sayıda küçük delikler mevcuttur. Bu zar genellikle ilk ilişkide yırtılmaz ve doktor yardımı gerekir. Jinekolog küçük bir cerrahi müdahale ile bu zarı açar.
İmperfore Hymen:Bazen doğuştan kızlık zarının ortasında delik olmaz ve kızlık zarı tamamen vagen girişini kapatır. Bu durum adölesan çağında menses görmeye başlayan ama adet kanaması dışarıya akmayan vajinada biriken kızlarda sorun oluşturur. Bu yapıda hymene sahip olan kızlar her ay adet oldukça dışarıya akmayan kan yüzünden giderek artan karın ağrısı şikayeti ile doktora başvurduğu zaman muayene sonucu imperfore hymen tanısı konur. Jinekolog tarafından yapılan küçük bir operasyon ile kızlık zarı açılır.
Ayrıca kızlık zarları, yapısına, bozulmuş, doğum yapmış olma durumuna göre de çeşitli isimler alır:
Carnosus Hymen (Etli Hymen):kalınlığı fazla olan bu tip kızlık zarlarında yırtılma sırasında biraz fazla ağrı ve kanama olabilir.
''Doğal çentik'' %20 kadında bulunan zarın tabanına kadar inmeyen çentikler mevcuttur. Bu tür çentikler adli tabiplikte bekaret raporu verirken özellikle önem taşır ve bunların ilişki sonucu değil doğuştan var olduğu rapor edilir.
Yırtılmış Hymen (Bozulmuş Hymen):Ancak bir adli tabip veya Jinekolog tarafından yapılan muayene sonucunda yırtılmış hymen tanısı konur.
Multipar Hymen (Doğum Sonrası Himen):Normal vaginal doğum yapan kadınlarda hymende çok sayıda yırtıklar oluşur, geriye kalan kızlık zarı parçalarına karinkül adı verilir.
Kızlık zarının serbest kenarı bile düz, ince, tırtıklı,saçaklı, derin çentikli gibi çok değişik şekillerde olabilir.
Kızlık zarı mukavemetine göre ise tendon kıvamında kalın ya da tül gibi ince arasında çok çeşitli yapılarda izlenebilir. Bunun yanı sıra lastik gibi genişleyen ya da hiç elastikiyeti olmayan yapılarda olabilir.
Kızlık zarı genellikle ilk ilişkide esnek ve bol damarlı olduğu için kanar, %2-5 kadında ilk cinsel ilişkiden sonra kanama olmayabilir. Bazı kadınlar ilk cinsel birleşmede hiç ağrı duymazken bazı kadınlarda çok şiddetli ağrı olabilir. Bazı kadınlarda ilk ilişkide kanama yok denecek kadar az olurken bazı kadınlarda kızlık zarı ile birlikte tüm vajina yırtılabilir ve çok şiddetli kanama ile acil olarak bir jinekolog tarafından görülmesi gerekebilir.
Kızlık zarı cinsel ilişkiden başka kaza ve travmalar sonucu, bacakları çok açmak gerektiren bale gibi aktivitelerden sonra da bozulabilir.
İlk ilişkiden sonra fazla ve uzun süren kanama olursa mutlaka doktora gidilmelidir. Doktor oluşan yırtığın derecesine göre lokal veya genel anestezi ile gerekli müdahaleyi yapar. İlk müdahale steril şartlarda genellikle vicryl adı verilen sütür materyalleri ile yapılır. Laser ile kızlık zarı onarımı yapılmaz. Laser yalnızca kesme ve yakma işlemi yaptığı için kızlık zarı onarımında bu teknik kullanılmaz. Bu müdahaleden sonra yaklaşık bir hafta-on gün yara yeri iyileşinceye kadar cinsel ilişkiye girmemek uygundur. Yara yeri iyileştikten sonra tekrar kanama genellikle olmaz. Fakat kızlık zarı sert ve damarlı ise sonraki ilişkilerde de kısa süreli kanamalar olabilir. Kanama miktarı fazla değilse fazla endişelenilecek bir durum yoktur.
Ancak bir adli tabip veya jinekolog tarafından yapılan muayene sonucunda yırtılmış hymen tanısı konur. İlk cinsel birleşmenin üzerinden 7-10 günden fazla zaman geçerse kızlık zarında oluşan yırtıkların zamanı tesbit edilemez. Kızlık zarında bulunan taze ve eski yırtıklar saat kadranına göre tanımlanır. Kesin tanı konulamayan ve kızlık zarı daha derinde olan obes hastalarda makattan muayene (rektal yolla muayene) yapılarak kızlık zarı daha görünür hale getirilerek kızlık zarının yapısı hakkında daha detaylı bilgi edinilebilir. Yırtıkların bulunduğu konuma göre örneğin saat 6-saat 9 hizasında ''eski yırtık'', ''yeni yırtık'' gibi terimler kullanılır. Ayrıca bu yırtıkların kızlık zarının kaidesine kadar varıp varmadığı da ve bunun tabii çentik olup olmadığı ve taze yırtık etrafında bulunan hiperemi, morluk, enfeksiyon vs. mutlaka raporda belirtilmelidir. Bazı kızlık zarlarında bulunan ''tabii çentik'' cinsel ilişki ile oluşmaz, hastanın doğuştan getirdiği bir özelliktir ve kızlık zarının anatomik yapısında mevcuttur.
Kızlık zarı ile ilgili rapor hastanede jinekolog doktorların oluşturduğu sağlık kurulu tarafından ya da adli tabip tarafından verilebilir. Bu raporda bakire olup olmadığı, himenin anatomik yapısında bulunabilen doğal çentikler ya da himenin duhule müsait açıklıkta olup olmadığı ayrıntılı bir şekilde tanımlanır. Özel doktordan ancak kızlık zarının yapısı hakkında bilgi muayene olduktan sonra sözel olarak öğrenilebilir.
On sekiz yaşın altında kızlık zarı onarımı kanunen mümkün değildir. Bu konu genellikle babalardan saklandığı için on sekiz yaşın altında gelen genç kızların mutlaka yanında annesi olmalıdır ve işlemden önce annenin yazılı onayı alınmalıdır. Daha önce birden fazla kişi ile ilişkiye girmek, kürtaj olmak, doğum yapmış olmak bu işleme engel teşkil etmez. Kızlık zarı tamiri herkese uygulanabilir. Kızlık zarının tamir edildiğini ilişkiye girdiğiniz kişi anlamaz. Ancak bir jinekolog veya adli tabip muayenesi sonucu anlaşılabilir.
Hymen dikilme işlemine ''himenoplasti'' denir. Gerçekte bozulmuş olan zarın tam olarak eski haline getirilmesi olanaksızdır. Son derece ince yapısı olan kızlık zarına atılan dikişler o bölgede bulunan çok sayıda mikroorganizma tarafından enfekte edilir ve dikişler tutmaz. Zar tekrar orjinal haline gelmese de vaginal duvardan alınan parçalar gibi değişik cerrahi yöntemler kullanılarak ilişki sırasında kanayabilecek yeni bir doku oluşturulması mümkündür.
Kızlık zarı onarımı iki şekilde olmaktadır. Birincisi evlenmeden 2-3 gün önce dikiş atılarak yapılan daraltmadır. İkincisi ''flep'' tekniği ile yapılan vaginadan doku alınarak yama şeklinde yapılan tekniktir ki bu operasyonun süresi daha uzun olup yaklaşık yarım saattir. Flep tekniği evlenmeden 1 yıl önce de yapılabilir. Her iki teknik de hastanın özelliğine göre lokal veya genel anestezi ile yapılabilir. Kızlık zarı ameliyatı ile birlikte aynı zamanda küçük dudaklar şekilsiz, çok büyük ya da asimetrik olduğunda ''labioplasti'' adı verilen operasyon ile küçük dudaklara da şekil verilebilir.
Ayrıca kızlık zarı normalden kalın ve ortasındaki açıklık az olduğu zaman cinsel ilişki çok ağrılı ve ızdıraplı olabilir ya da hiç olmayabilir. Bu durumda doktor ''hymenektomi'' adı verilen bir operasyonla kızlık zarını cerrahi olarak keserek problemi ortadan kaldırır.
Ülkemizde genel toplum baskısı nedeniyle yurt dışında ise fantezi sayılabilecek nedenlerle kızlık zarının tekrar dikilmesi operasyonu konusunda talepler gelmektedir. Ülkemizin büyük bir kısmında öldürülme ve toplum dışına itilme korkusu ile insanlar bu işleme başvurmaktadır. Kızlık zarı onarımının gerekli olup olmadığı konusunda tüm dünyada tartışmalar olmasına rağmen bu konuda fikir birliği yoktur. Bir çok batılı yazarlar bu işlemin gereksiz olduğunu düşünürken bir kısım doktorlar da bu işlemin diğer estetik operasyonlardan bir farkı olmadığını, bir insan nasıl vücudunun bazı beğenmediği bölümlerini estetik operasyonlarla değiştirmek güzelleştirmek istiyorsa, aynı şekilde vageni geniş olan evli kadınlar nasıl ki vagina estetiği operasyonu yaptırıyorlarsa, ihtiyaç duyan kimselerin kızlık zarı ile ilgili estetik operasyonları isteme hakkına da sahip olduğunu savunmaktadırlar. Öte yandan kızlık zarı onarımında işin aldatma kısmı da var. Biz hekim olarak gelen her hastaya bakmak zorundayız. Hekimler hastanın bu önerisini geri çevirirse hasta psikolojik bunalıma girebilir ve çaresizleşir. Zaten böyle bir hasta doktora gelinceye kadar iç dünyasında bunun muhasebesini günlerce yapmıştır. Eğer talebi geri çevrilirse muhafazakar dindar çevreden geliyorsa bu durum ölümüne bile neden olabilir. Hastaya bu konuda yardımcı olmak, onları tekrar topluma kazandırmak, psikolojilerini düzeltmek ve onların mutluluğu için çalışmak tıbbi yönden kabul edilebilir bir durum olmasına rağmen ahlaki ve sosyal değerler yönünden tartışmalı bir konudur.
Bakire olan kızlarda jinekolojik muayene ve bu sırada takılması gereken spekulum kızlık zarını bozacağından vaginal muayene yapılmaz. Akıntı, kasık ağrısı gibi durumlarda kızlık zarına zarar vermeyen makattan rektal tuşe adını verdiğimiz muayene metodu ile bakılabilir. Fakat birçok hasta bu tür muayene şeklini kabul etmediği için mesane dolu vaziyette iken karından yapılan ultrason muayenesi ile rahim ve yumurtalıklar hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Nadiren bakirelerde kızlık zarının önüne boşalma olduğu zaman, himen sağlam iken bile gebelik görülebilir. Spermler hareketli olduğu için kızlık zarını geçerek rahme ve tüplere ulaşabilir ve böylece bakire durum devam ederken bile bir gebelik gerçekleşebilir. Görüldüğü gibi gebelik oluşması için kızlık zarının bozulması şart değildir.
Kürtaj rahim içinden doku çıkarmak anlamına gelir. Kürtaj işlemi, gebeliği isteyerek veya zorunlu nedenlerle sonlandırmak dışında, doğumdan sonra plasenta parçaları kalması, kanama bozuklukları, rahim içinde polipler, menopozdan sonra kanama gibi çeşitli nedenlerle de kadın hastalıkları ve doğum doktorları tarafından yapılmaktadır. Kürtaj tecrübeli ve güvenilir ellerde steril şartlarda yapıldığı taktirde, işlemden sonra kanama olasılığı yok denecek kadar azdır. Fakat kürtajdan sonra başlayan ve 10 – 15 gün devam eden önce adet kanaması gibi olan sonra siyah koyu renkte kan pıhtıları gibi gelen kanama normaldir. Bu normal durum dışında kürtajdan sonra kanama olasılığı aşağıdaki durumlar söz konusu olduğunda oldukça fazladır.
Kürtajdan sonra 15 – 20 gün geçtiği halde hala adet kanaması gibi kanama veya kramp tarzında ağrı olursa doktorunuza müracaat etmeniz uygun olur.
Kadın dış genital organlarında bulunan küçük dudaklar (labium minus), büyük dudakların arasında uzanan ince deri kıvrımlarıdır. Erkeklerde penis derisinin homoloğudur.
Küçük dudaklar adölesan döneminde salınan östrojene bağlı olarak bazı kızlarda aşırı gelişim göstererek tek taraflı ya da iki taraflı olarak sarkabilir, aşırı kilo alıp verme, doğum yapma gibi çeşitli durumlardan sonra da sarkar, uzar ve bayanlar için tahammül edilmez bir görünüme bürünebilir. Bu durum tıbbi açıdan bir tehlike oluşturmaz, fakat estetik açıdan olduğu kadar ilişki sırasında da gerilmeye bağlı rahatsızlık verebilir.
Cinsel organların estetik ameliyatlarından biri olan labioplasti operasyonu ile anormal büyük, uzun, asimetrik, kalın, sarkık duran küçük dudaklar yeniden şekillendirilir. Lokal ya da genel anestezi altında ve steril şartlarda yaklaşık bir saat kadar süren bir operasyondur. Bu operasyon bakirelere de rahatlıkla uygulanabilir. Kızlık zarına asla zarar vermez. Operasyon yapıldığı başkaları tarafından da anlaşılmaz.
Operasyondan önce küçük dudakların mevcut şekli ve operasyondan sonra kazanacakları yeni şekli konusunda ayrıntılı bilgi verilir ve labioplasti olacak kimsenin onayı alınır. Gerekirse operasyondan önce bu bölgenin resmi çekilir.
Hasta jinekolojik masaya alınır. Çıkarılacak olan doku işaretlenir. Ameliyatta çeşitli teknikler kullanılır (biz ameliyat izinin en az olduğu wedge rezeksiyon tekniğini kullanmaktayız, wedge rezeksiyon yapıldığında cinsel ilişkide çok önemli olan duyu kaybı ve skar oluşmaz). Lokal anestezik madde deri altına enjekte edilir. Betadine ile boyanır ve steril örtüler örtülür. Hasta için en uygun olan rezeksiyon tekniği kullanılarak labium minörlerden fazla olan doku çıkartılır. Labioplasti operasyonunda dokuyu tahriş etmeyen, dokuda iz bırakmayan ve erimesi yara iyileşmesi ile uyumlu olan sütür materyali doktor tarafından titizlikle belirlenmelidir. Ayrıca bu sütür materyalinin iğnesinin çapı, şekli, uzunluğu da özel olarak seçilmelidir.
Önce submukozal dokular tek tek süturlar ile yaklaştırıldıktan sonra serbest kenarlar vertikal mattress sütur tekniği ile yaklaştırılır. Labioplasti operasyonunda serbest kenarların kapanması sırasında en dış kısma running sütür atılmamalıdır, aksi halde iyileşen kenarlar fisto gibi taraklı izlenir. Kanama kontrolü yapılır. Sütür hattı boyunca antibiyotik içeren pomadlar sürülür, steril gaz ile kapatılır. Bu operasyonda kendiliğinden eriyebilen sütürler kullanılır. Herhangi bir pansumana gerek yoktur.
Bu operasyondan hemen sonra hastalar günlük yaşamına geri döner. Dikişler ortalama bir hafta, on gün içinde iyileşir. Dikiş izleri görülmez.
Klitoral hood, glans klitorisi örten deri parçasıdır. Bu deri parçası uzun, sarkık, asimetrik ise ve bundan rahatsızlık duyuluyor ise bu durum estetik olarak düzeltilebilir.
Labioplasti sırasında klitoris çok belirgin ve üstündeki deri sarkık ise (klitoral hood) bu durum da düzeltilebilir. Klitoral hood varsa bu kısım pubik kemik fasiasına asılabilir. Bu işleme klitoral hood redüksiyonu denir. Klitoris üstündeki fazla sarkan deri alınırsa cinsel birleşmede duyu hissi daha iyi olur. Fakat çıkarılacak doku miktarı çok titizlikle ayarlanmalıdır. Gereğinden fazla doku çıkartmak klitoris uç kısmının sürekli açıkta kalmasına neden olur.
İşlemden sonra Bepanten gibi kremler ya da skar oluşumuna engel olan kremler de verilebilir.
Klitoral hood küçültme operasyonu tekniği sarkan fazla dokuya göre değişiklik gösterir. En çok üçgen şeklinde parça çıkarma tekniği ve hilal şeklinde parça çıkarma tekniği kullanılır.
Üçgen Tekniği: Klitoral hood tek taraflı ya da iki taraflı fazla ise ve sarkıyorsa bu fazlalığı çıkarmak için, labioplasti işlemi sırasında wedge rezeksiyon yapıldıktan sonra labium minör lateral yüzünden yukarı doğru fazla olan klitoral hood'a doğru deri parçası laterale ve öne doğru kavisli küçük bir üçgen şeklinde ayrıca çıkartılmalıdır. Böylece bu işlem klitorise tek taraflı yapıldıysa bu taraf diğer taraf ile aynı şekli alacak ve klitoris simetrik hale gelecektir. Klitoris simetrik olarak büyük ve sarkık ise iki tarafa da aynı işlem yapılmalıdır.
Hilal Tekniği: Bu teknikle gereksiz fazla klitoral hood dokusu hilal şeklinde çıkartılır. Uygun sütürler ile iki tabaka halinde kapatılır. Böyle bir operasyonda çok az da olsa uyuşukluk riski olabileceği hastaya belirtilmelidir. Fakat bu risk azdır, çünkü klitoris sinirleri oldukça derinde gömülüdür.
Kürtaj (kürtaş) yapılmadan önce mutlaka jinekolojik muayene ve daha sonra vajinal ultrasyonografi yapılmalıdır. Bu muayene ile rahmin pozisyonu, gebeliğin uterusun hangi bölgesine yerleştiği, dış gebelik durumu olup olmadığı, tüplerin ve yumurtalıkların ne durumda olduğu önceden tespit edilmeli ve muayene bulguları hasta ile paylaşılmalıdır. Günümüzde kürtaj işlemi Karman enjektörü vasıtasıyla vakum aspirasyon yöntemi ile yapılmaktadır. Kürtaj lokal ya da genel anestezi verilerek yapılabilir. Lokal anestezi ile rahim ağzı (serviks)'in her iki yanına ağrı hissini önlemek için anestezik madde enjekte edilir. Bu yöntem ile kürtaj işlemi sırasında özellikle vakum etkisinin yoğun olduğu dönemde rahim içi boşaltılırken uterus kasılmaları ile birlikte ağrı hissedilebilir. Oysa genel anestezi ile kürtaj işlemi gerçekleştirildiğinde hasta hiçbir ağrı hissetmediği gibi bu işlemin yapılma aşamasını görmediği için işlemin hasta üzerinde bırakabileceği psikolojik etki de daha az olmaktadır. Genel anestezi bir anestezi uzmanı tarafından verilir, işlem ortalama beş dakika sürer. İşlemden sonra hasta yaklaşık yarım saat dinlendikten sonra günlük yaşamına dönebilir. İşlemden en az altı saat öncesinden itibaren hiçbir besin almamalı, su içmemelidir. Lokal anestezi ile kürtaj işlemi sırasıyla şu şekilde gerçekleştirilir:
Kızlık zarının Latince adı HYMEN’dir. Kızlık zarı (hymen) adı eski Yunan'dan gelir. Yunan mitolojisinde evlilik tanrısının adı Hymen (himen) dir. Eski Yunanda gerdek gecesi evlilik tanrısına adandığı için kızlık zarına hymen adı verilmiştir. Kızlık zarının ortası delik olup servikovaginal sekresyonlara ve adet kanına geçit verir. Genellikle kızlık zarı ortasındaki deliğin şekline ve yapısına göre isimlendirilir. Kızlık zarının yapısı, şekli, esnekliği her kadında farklıdır. İlk cinsel birleşmeden sonra kanama olup olmaması kızlık zarının şekline ve yapısına bağlıdır. Kızlık zarı bir kez yırtıldıktan sonra bir daha eski haline gelemez. İlk ilişkide yırtılmayan çok kalın ya da kapalı olan kızlık zarları jinekologlar tarafından lokal anestezi uygulanarak kolaylıkla açılabilir. Kızlık zarı onarımı yalnız bir jinekolog tarafından yapılabilir. Kızlık zarı onarımı yapıldığı ancak bir jinekolog muayenesi ile ya da bu konuda deneyimli bir adli tabip muayenesi ile anlaşılabilir.
Kalın kenarlı ve bol damarlı olan kızlık zarları ilk ilişkide kanar, %2-5 oranında görülen esnek ve ince kenarlı olan kızlık zarlarında ise ilk cinsel ilişkiden sonra kanama olmayabilir. Bazı kadınlar ilk cinsel birleşmede hiç ağrı duymazken bazı kadınlarda çok şiddetli ağrı olabilir. Bazı kadınlarda ilk ilişkide kanama yok denecek kadar az olurken bazı kadınlarda kızlık zarı ile birlikte tüm vajina yırtılabilir ve çok şiddetli kanama ile acil olarak hastaneye götürülebilir. Kızlık zarı cinsel ilişkiden başka kaza ve travmalar sonucu, bacakları çok açmak gerektiren bale gibi aktivitelerden sonra da bozulabilir. İlk ilişkiden sonra fazla ve uzun süren kanama olursa mutlaka doktora gidilmelidir. Doktor oluşan yırtığın derecesine göre lokal veya genel anestezi ile gerekli müdahaleyi yapar. İlk müdahale steril şartlarda genellikle vicryl adı verilen sütür materyalleri ile yapılır. Laser ile kızlık zarı onarımı yapılmaz. Laser yalnızca kesme ve yakma işlemi yaptığı için kızlık zarı onarımında bu teknik kullanılmaz. Bu müdahaleden sonra yaklaşık bir hafta-on gün yara yeri iyileşinceye kadar cinsel ilişkiye girmemek uygundur. Yara yeri iyileştikten sonra tekrar kanama genellikle olmaz. Fakat kızlık zarı sert ve damarlı ise sonraki ilişkilerde de kısa süreli kanamalar olabilir. Kanama miktarı fazla değilse fazla endişelenilecek bir durum yoktur.
Ancak bir adli tabip veya jinekolog tarafından yapılan muayene sonucunda “yırtılmış hymen” tanısı konur. İlk cinsel birleşmenin üzerinden 7-10 günden fazla zaman geçerse kızlık zarında oluşan yırtıkların zamanı tesbit edilemez. Kızlık zarında bulunan taze ve eski yırtıklar saat kadranına göre tanımlanır. Kesin tanı konulamayan ve kızlık zarı daha derinde olan obes hastalarda makattan muayene (rektal yolla muayene) yapılarak kızlık zarı daha görünür hale getirilerek kızlık zarının yapısı hakkında daha detaylı bilgi edinilebilir. Yırtıkların bulunduğu konuma göre örneğin saat 6-saat 9 hizasında ''eski yırtık'', ''yeni yırtık'' gibi terimler kullanılır. Ayrıca bu yırtıkların kızlık zarının kaidesine kadar varıp varmadığı, bunun tabii çentik olup olmadığı ve taze yırtık etrafında bulunan hiperemi, morluk, enfeksiyon gibi bulgular mutlaka raporda belirtilmelidir. Bazı kızlık zarlarında bulunan ''tabii çentik'' cinsel ilişki ile oluşmaz, hastanın doğuştan getirdiği bir özelliktir ve kızlık zarının anatomik yapısında mevcuttur.
On sekiz yaşın altında kızlık zarı onarımı kanunen mümkün değildir. Bu konu genellikle babalardan saklandığı için on sekiz yaşın altında gelen genç kızların mutlaka yanında annesi olmalıdır ve işlemden önce annenin yazılı onayı alınmalıdır. Daha önce birden fazla kişi ile ilişkiye girmek, kürtaj olmak, doğum yapmış olmak bu işleme engel teşkil etmez. Kızlık zarı tamiri herkese uygulanabilir. Kızlık zarının tamir edildiğini ilişkiye girdiğiniz kişi anlamaz. Ancak bir jinekolog veya adli tabip muayenesi sonucu anlaşılabilir.
kızlık zarını diktirmek istemektedirler
Kızlık zarı dikilmesinde, ilişki sayısının hiçbir önemi yoktur, kızlık zarı birçok defa dikilebilir. Lokal ya da genel anestezi altında evlenmeden aylar önce ya da birkaç gün önceden kızlık zarı ilişki sırasında kanayacak şekilde kalıcı ya da geçici olarak dikilebilir. Kızlık zarı hiçbir zaman eski haline getirilemez. Kızlık zarı tamiri işleminde yapılan müdahale, sadece kanama sağlayacak şekilde kızlık zarını yeniden oluşturmaktır.
Kızlık zarı bizde olduğu gibi daha birçok kültürlerde de sosyal ve kültürel önemini korumaktadır. Müslüman toplumlarında kızlık zarı ilk defa cinsel ilişki olup olmadığının kanıtı olarak çok büyük önem taşır. Bekaret konusu özellikle doğu toplumlarında çok önemli bir konudur. Buna rağmen son zamanlarda tüm toplumlarda bu konuda bir rahatlama da izlenmektedir. Gençlerin bir kısmı evlenmeden önce cinsellik yaşamalarına rağmen, bu konu tabu olarak kabul edildiğinden, daha sonra birlikte gelerek kızlık zarını diktirmek istemektedirler.
İlk kez cinsel ilişkiye girdiği halde kanaması olmayan bir çok genç kız, bakire değil gerekçesi ile jinekologlara muayene ettirilmekte, bu ise genç kız için son derece onur kırıcı aşağılayıcı bir davranış olarak algılanmakta ve daha evliliğin ilk gününde genç kızların öz güvenleri zedelenmektedir. Daha evliliğin başlangıcında yaşanan bu güvensizlik ortamı çok zaman boşanmalarla sonuçlanmaktadır. Bu nedenle toplumun kızlık zarlarının yapısı konusunda bilgilendirilmesi ve evlenecek çiftlerin karşılıklı birbirlerine güveni çok büyük önem taşımaktadır.
Kızlık zarı geniş olan ve bu nedenle ilk cinsel ilişkide kanamadığı için doktora getirilen birçok yeni evli genç kız vardır. Kızlık zarının anatomik şekli nedeni ile kanama olmadığı izah edilmesine ve bu konuda bakire olduğuna dair sağlık kurulu raporu verilmesine rağmen sırf kanama olmadığı için duyulan güvensizlik nedeni ile evliliklerin sonlandığına özellikle tutucu çevrelerde şahit olunmaktadır. Bu durum genç kızların ruhunda derin yara açan onur kırıcı bir durum olup birçok masum genç kız haksız yere suçlanarak tüm yaşantısını etkileyecek durumlara düşmektedir.
Ülkemizde genel toplum baskısı nedeniyle yurt dışında ise fantezi sayılabilecek nedenlerle kızlık zarının tekrar dikilmesi operasyonu konusunda talepler gelmektedir. Ülkemizin büyük bir kısmında öldürülme ve toplum dışına itilme korkusu ile insanlar bu işleme başvurmaktadır. Kızlık zarı onarımının gerekli olup olmadığı konusunda tüm dünyada tartışmalar olmasına rağmen bu konuda fikir birliği yoktur. Bir çok batılı yazarlar bu işlemin gereksiz olduğunu düşünürken bir kısım doktorlar da bu işlemin diğer estetik operasyonlardan bir farkı olmadığını, bir insan nasıl vücudunun bazı beğenmediği bölümlerini estetik operasyonlarla değiştirmek güzelleştirmek istiyorsa, aynı şekilde vageni geniş olan evli kadınlar nasıl ki vagina estetiği operasyonu yaptırıyorlarsa, ihtiyaç duyan kimselerin kızlık zarı ile ilgili estetik operasyonları isteme hakkına da sahip olduğunu savunmaktadırlar. Öte yandan kızlık zarı onarımında işin aldatma kısmı da var. Biz hekim olarak gelen her hastaya bakmak zorundayız. Hekimler hastanın bu önerisini geri çevirirse hasta psikolojik bunalıma girebilir ve çaresizleşir. Zaten böyle bir hasta doktora gelinceye kadar iç dünyasında bunun muhasebesini günlerce yapmıştır. Eğer talebi geri çevrilirse muhafazakar dindar çevreden geliyorsa bu durum ölümüne bile neden olabilir. Hastaya bu konuda yardımcı olmak, onları tekrar topluma kazandırmak, psikolojilerini düzeltmek ve onların mutluluğu için çalışmak tıbbi yönden kabul edilebilir bir durum olmasına rağmen ahlaki ve sosyal değerler yönünden tartışmalı bir konudur.
Hymen dikilme işlemine ''himenoplasti'' denir. Gerçekte bozulmuş olan zarın tam olarak eski haline getirilmesi olanaksızdır. Son derece ince yapısı olan kızlık zarına atılan dikişler o bölgede bulunan çok sayıda mikroorganizma tarafından enfekte edilir ve dikişler tutmaz. Zar tekrar orjinal haline gelmese de vaginal duvardan alınan parçalar gibi değişik cerrahi yöntemler kullanılarak ilişki sırasında kanayabilecek yeni bir doku oluşturulması mümkündür.
Kızlık zarı onarımı iki şekilde olmaktadır. Birincisi evlenmeden 2-3 gün önce dikiş atılarak yapılan daraltmadır. İkincisi ''flep'' tekniği ile yapılan vaginadan doku alınarak yama şeklinde yapılan tekniktir ki bu operasyonun süresi daha uzun olup yaklaşık yarım saattir. Flep tekniği evlenmeden yıllar önce de yapılabilir. Her iki teknik de hastanın özelliğine göre lokal veya genel anestezi ile yapıllır. İşlem jinekolojik masada jinekolojik pozisyonda steril şarlarda yapılır. Kızlık zarı dikimi sırasında ortamın ve aletlerin steril olması daha sonra enfeksiyon kapılmaması açısından oldukça önemlidir. Flep yöntemi sırasında vajen arka duvarından fazla mukoza çıkarmak ya da himeni fazla kesmek ilişki sırasında sorun yaşanmasına ve çok fazla kanama olmasına neden olabilir. Tecrubeli ve ehil ellerde yapıldığı taktirde bu sorunlar hemen hemen hiç yaşanmaz. İşlemden sonra ağrı olmaması için işlem genel anestezi altında yapılsa bile mutlaka lokal olarak da uyuşturmak gerekir. İşlem sırasında enfeksiyonu önlemek için ayrıca IV antibiyotik ve ağrı kesici de uygulanmalıdır. İşlem bittikten sonra antiseptik solüsyonlar ile temizlenir ve steril olarak kapatılır. Kızlık zarı dikimi yaklaşık yarım saat süren bir işlemdir. İşlemden sonra hasta uyandırılır ve yarım saat kadar dinlendirilir. Daha sonra oral antibiyotik ve ağrı kesici reçetesi verilerek ve iç çamaşırını sık sık değiştirmesi öğütlenerek taburcu edilir. Himenoplasti işlemi yapılan hasta bir saat sonra normal iş ve gücüne geri dönebilir. Eğer flep yöntemi ile kızlık zarı dikimi gerçekleştirildi ise evlenmeden bir hafta önce mutlaka doktoruna kontrole gitmesi gerekir.
Kızlık zarı ameliyatı ile birlikte aynı zamanda küçük dudaklar şekilsiz, çok büyük ya da asimetrik olduğunda ''labioplasti'' adı verilen operasyon ile normal şekil verilebilir.
Kürtaj genel veya lokal anestezi altında yapılır. Genel anestezi alacaksa kürtajdan önce en az 6 saat aç olması, su bile içmeden beklemesi gerekir. Lokal anestezi ile yapılacaksa aç olmak gerekmez.
Hiç doğum yapmamış veya daha önce doğumlarını sezaryen ile gerçekleştirmiş olanlar için genel anestezi tercih edilir.Kürtajın hasta üzerinde psikolojik etkisini azaltmak için de genel anestezi tercih edilmelidir.
Genel anestezi mutlaka anestezi doktoru tarafından verilmelidir. Aslında yapılan tam bir genel anestezi değil sedasyondur.Sedasyon işlemi kısa süreli olup genellikle 5-6 dak. sürer, bu işlemden sonra hasta uyandırılır. Kürtaj işleminin tamamı ortalama 15-20 dakikadır. İşlemden sonra hasta yarım saat dinlendirilir, reçetesi yazıldıktan sonra evine gönderilir ve günlük normal yaşantısına devam edebilir.
Daha önce normal doğum yapmış olanlar için lokal anestezi uygun olabilir. Lokal anestezi için, rahim ağzı yan taraflarından dört kadran lokal anestezi etkisi olan ilaçlar bir enjektör yardımı ile enjekte edilir. Birkaç dakika içinde ilaçlar etkisini gösterir ve kürtaj işlemine başlanır. Lokal anestezi ile kürtaj sırasında hasta bir miktar ağrı duyabilir.